Aylin Nazlıaka: “Kadınlar Bu Seçimde Ya Kölelik Ya Özgürlük İçin Oy Verecek”
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka; Kadınların siyasette eşit temsilinin önündeki sorunun zihniyet sorunu olduğunu belirterek, “Bu seçimler biz kadınlar için hayati önem taşıyor. Bir yandan kadınların belirleyici olması zor olmayacak gibi görünüyor. Bir yanda kadın düşmanı politikalar üretenler var, bir yanda eşitliği savunanlar, bir yanda İstanbul Sözleşmesi’ni fesheden Erdoğan var. Kadınların can damarı ise 13’üncü başkanımız olacak Genel Önderimiz Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara geldiğimizde ilk 24 saat içinde İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlüğe koyacak.” İktidarı kuracak olanlar var. Güçlendirilmiş bir parlamenter sistem ile halkın. Kadınlar bu seçimde ya kölelik ya da özgürlük için oy kullanacak” dedi.
CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, Türkiye’de kadınların belediyelerde seçme ve seçilme hakkının kazanılmasının 93. yılı münasebetiyle CHP Genel Merkez’de basın toplantısı düzenledi. Nazlıaka dedi ki:
“TÜRKİYE’DE KADINLAR 93 YIL ÖNCE BUGÜN OY VE SEÇİLME HAKKI ALDI”
“Cumhuriyetimizin kurucusu ve kurtarıcısı, ebedi başkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük devrimi, egemenliği saraydan alıp halka vermesi olmuştur. Bu büyük devrim, kadınların eşit yurttaş statüsü kazanmasıyla da taçlandırılmıştır. Türkiye’de kadınların 93 yıl önce bugün seçme ve seçilme hakkı var.3 Nisan 1930’da Belediye Kanunu’nda yapılan değişiklikle kadınlara Ekim ayında köy ihtiyar meclisleri ve muhtarlıklarda seçme ve seçilme hakkı verildi. 26 Aralık 1933. 5 Aralık 1934’te kendilerine TBMM’de seçme ve seçilme hakkı verildi.Hanımlar olarak Büyük Atatürk’ü bir kez daha saygı ve minnetle anıyoruz.
“BELEDİYELERDE KADINLARIN TOPLAM TEMSİLİ YÜZDE YÜKSEK”
Türkiye’nin ilk kadın belediye başkanı; Sadiye Hanım, Artvin’in Yusufeli ilçesine bağlı Kılıçkaya beldesinden seçildi. Bu 93 yılda 19 yerel seçim yapılalı tam 93 yıl oldu. 19 yerel seçim sonucunda 32 bine yakın erkek belediye başkanı seçilirken sadece 156 kadın belediye başkanı seçilmiştir. Biz bu tabloları sunduğumuz zaman ‘Siz kadınlar hakkınızı koruyamadınız’ diyorlar. Bu tablo kadınların başarısızlığından ve siyasete isteksizliğinden kaynaklanmıyor. Bu tablonun tek açıklaması var; ‘Cinsiyet eşitliğine inanmıyorum’ diyen zihniyet. Bugüne kadar yapılan tüm yerel seçimlere baktığınızda belediye başkanlarında toplam kadın temsil oranı en fazla yüzde 3 oldu. Kadınların il meclislerinde en yüksek temsil oranı yine en fazla yüzde 3 oldu. Kadınların belediye meclislerinde en yüksek temsil oranı yüzde 11’de kaldı.
“BİZ CHP’Lİ KADINLAR LAİK, DEMOKRATİK, SOSYAL DEVLETİ YENİDEN İNŞA ETMEYE KARARLIYIZ”
Biz kadınlar bırakın yenilerini kazanmak için var olan haklarımızı kaybetmemek için mücadele etmeye başladık. En temel hakkımız olan yaşama hakkımızı savunmak zorundaydık. Bugün Türkiye’de her üç kadından biri yaşamı boyunca en az bir şiddet türüne maruz kalıyor. Tablo böyleyken biz CHP kadınları olarak laik, demokratik ve sosyal devleti yeniden inşa etmeye kararlıyız.
“CUMHURİYET İTTİFAKI KADIN DÜŞMANIN TARAFINDAN OLANLAR TARAFINDAN GENİŞLETMEYE DEVAM ETMEKTEDİR”
Kadınların haklarını birer birer budamaya çalışan tek adam rejimi, belki de seçimi kaybetme korkusuyla üç beş maçın peşine düştü. Geçtiğimiz günlerde Genel Liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu bir mutfak görüntüsü ile duygularımızı dile getirmiş, orada çok net konuşmuştur. Cumhur İttifakı’nın kadın düşmanından yana olanların yanında genişlemeye devam ettiğini görüyoruz. Terör örgütü Hizbullah’ın siyasi uzantısı Hüda Par, kadın düşmanı politikalarıyla övünen Refah Partisi’nin yanı sıra Cumhur İttifakı’na katıldı. Aslında bir bakıma tabloyu çok net bir biçimde görmüş olduk. Böylelikle AKP’nin ‘sahte’ numarası yaparak yıllardır saklamaya çalıştığı gerçek zihniyet de net bir şekilde ortaya çıkmış oldu. Korktuğumuzu, korktuğumuzu, hakkımızı gasp etmeye çalışırken sustuğumuzu sanmasınlar. Aksine her geçen gün daha büyük bir dayanışma ile birbirimize kenetleniyor, adımlarımızı güçlendiriyoruz. Karşılaştıkları toplumun yarısını temsil eden sadece kadınlar değil. Demokrasiyi savunan, eşitliği içselleştirmiş tüm ülke insanına ve vatandaşına da karşı çıkıyorlar. Biz Milletiz, Millet İttifakıyız ve çok güçlüyüz. Çok az parlak gün kaldığını çok iyi biliyoruz.
“KARAR MEKANİZMALARINDA EŞİT TEMSİL OLMAK İSTİYORUZ”
Karar mekanizmalarında eşit olarak temsil edilmek istiyoruz. Eşit temsilden kastettiğimiz sadece biyolojik olarak kadın olanların temsil edilmesi değil. Kadının insan haklarını içselleştirmiş ve onu savunurken samimi bir duruş sergileyen insanlardan bahsediyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararına bir bakıma sessiz kalanlar da kadınlar oldu, 2015 sayılı yasa çıkınca da sessiz kalanların bir kısmı oldu. 6284 kadın da tehdit altındaydı. İstismara uğrayan çocuklardan bahsederken ‘Bir kereden bir şey çıkmaz’ diyen kadındı. 6 yaşından beri istismara uğrayan HKG’nin olayının üstünü örtmeye çalışan, ‘Bunlar siyaset meselesi değil, her toplumda olabilecek şeyler’ sözleriyle olayı meşrulaştırmaya çalışan kadındı. . ‘Kadına yönelik şiddet katlanılmaz derecede arttı’ diyen de bir kadın ve bu cümleyi söyleyen kadının da sorumlusu Aile ve Sosyal Politikalar (Hizmetler) Bakanı Derya Yanık’tı. Depremin ardından ‘evlatlarımız nerede’ diye bağıran aileler bize ulaştığında seslerine ses katmaya çalıştık ve gördük ki Derya Yanık’ı çok kızdırdık. Derya Yanık yaptığı açıklamada, ‘Deprem sonrası kaybolan çocukların çoğunun hastanelerde tedavi altına alındığını tahmin ediyoruz’ dedi. Sana soruyorum; varsaymak ne demek? Bu nasıl bir yüzsüzlük, sen ülkeyi yönetiyorsun sanıyorsun? Ayrıca Derya Yanık’ın kayıp bir bebeğin depremzedenin ailesine 54 tam gün sonra teslim edilmesini bir başarı öyküsü olarak sunduğunu gördük. 54 gündür nerelerdesin Derya Yanık? Hala çocuklarını arayan aileler var. Kayıp çocukların akıbetini tek tek açıklayın. Çünkü her bir belgeyi ve her bir çocuğumuzun sürecini yakından takip ediyoruz.
“KADINLAR BU SEÇİMDE YA ÖZGÜRLÜK YA ÖZGÜRLÜK İÇİN OY VERECEK”
Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimine sayılı günler kaldı. Bir yandan umutlu, bir yandan kararlıyız, bir yandan heyecanlıyız. Çünkü biliyoruz ki bu seçimler hem kadınlar hem de ülkemizin kaderi adına hepimizi sevindirecek bir sonuçla sonuçlanacak. Bu seçimler biz hanımlar için hayati önem taşımaktadır. Bir yandan kadınların seçimlerde oy kullanma davranışını belirlemesi zor olmayacak gibi görünüyor. Baktığınız zaman bir yanda kadın düşmanı politikalar üretenler var, diğer yanda eşitliği savunanlar. Bir yanda kadınların can damarı İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede fesheden Erdoğan, diğer yanda 13. Cumhurbaşkanımız olacak Genel Liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu, “Geldiğimizde İktidar, İstanbul Sözleşmesi’ni ilk 24 saat içinde devreye sokacağız diye bir durum var, bir yanda tek adam rejimi ile halkın iktidarını kuracaklar, diğer yanda tek adam rejimi ile halkın iktidarını kuracaklar. güçlendirilmiş parlamenter sistem.Bir yanda cumhuriyet devriminin düşmanları var, diğer yanda cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmak isteyenler var.Kadınlar bu seçimde ya esarete ya da özgürlüğe oy verecek.
“ÖZGÜR TÜRKİYE’Yİ BİRLİKTE, DAYANIŞMA İÇERİSİNDE YENİDEN KURACAĞIZ”
Bu seçimlerde ülkemizin kaderini değiştirecek olanın biz hanımlar olacağımıza inanıyoruz. Cumhuriyetimizin kuruluş bedellerinden asla vazgeçmeyeceğiz. Ortada kadın ve erkek dayanışmasıyla özgür bir Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Millet İttifakı’nın 13’üncü Cumhurbaşkanı adayı olan ve 13’üncü Cumhurbaşkanımız olacak Genel Önderimiz Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde; biz kazanacağız, demokrasi kazanacak, millet kazanacak. Sözüm size: Bahar yine gelecek.”